ANA SAYFA | DERGİ EKİBİ | ABRAŞİYEMİZ | WEB MASTERLAR | BİZE ULAŞIN | ARŞİV

EDİTÖRDEN

Hayat Devam Ediyor

editor01.jpg

Yeniden birlikteyiz. Bu sefer "yaz rehaveti"nin bizi etkilemesine - engellemesine izin vermedik. Üstelik her zamankinden çalışkan, her zamankinden hızlıydı dergi ekibi. Yaz boyu, bir yandan David Akgüç yönetiminde sürekli olarak toplantılar yapılır ve yeni sayının planı - programı belirlenirken, bir yandan da Yazı Kurulumuzun bir bölümü, Yönetim Kurulu üyelerinden Kenan Altınışık'ın gözetiminde sürekli olarak toplantılar yaptı, çalıştı ve nihayet dergimizin internet sitesini faaliyete geçirdi. Evet, artık internet üzerinde de ulaşılabilir olduk. Adresimiz şu: www.reyono.net. Yazı Kurulumuzdan Bilgisayar Müh. Selim Delioğlu, Fizik Müh. Sait Reçber ve Dr. Sait Şirazi ile Dr. Serdar Şirazi kardeşlere borçluyuz böyle bir siteyi. Bu ekip, gece - gündüz demeden, havaların sıcak ve bunaltıcı olduğuna aldırmadan sürekli olarak çalıştı ve böyle bir siteyi mümkün kılabildi. Bu arkadaşlar dışında, Kimya Mühendislerimizden Ufuk Kantar'ın da büyük emeği var bu işte; kendisine bütün desteği ve yardımları için teşekkür ediyoruz.

İnternet sitemizde, (elinizdeki bu sayı hariç) son sayımıza (yani 9. sayıya) bütün ayrıntılarıyla ulaşmak mümkün. Dergimizin, basılı halinde mevcut olan her şey, olduğu gibi internet'e de transfer edildi. Derginin eski sayıları da, süratli bir şekilde aynen yerini alacak; şüphesiz elinizdeki bu son sayı da. internet üzerinde "ulaşılabilir" olmanın sayılamayacak kadar faydası var. Ama bizim için en önemli olanı, çok çeşitli ülkelerde yaşıyor olup dergimizin "matbu" halini göremeyenlere de kolaylıkla ulaşabilecek olmamız. Dergimizi daha çok insana ulaştırabildikçe, kendimizi daha başarılı kabul edeceğiz. İdem, ilk sayısından itibaren okurların eleştirilerine - yönlendirmelerine açık oldu. Bu eleştiri ve yönlendirmeler de, bütün dergi ekibi tarafından ciddiye alındı. İnternet sitemizle birlikte aynı sistem, bu sefer daha büyük bir katılımla devam edecek. Hem yurt içinde hem de dışarıda yaşayan tüm cemaat üyelerinin dergimiz ile ilgili fikirlerini (yeniden) duymak isteriz. Mail yoluyla bize ulaşmanız artık çok kolay; siteye girin, dergimizi inceleyin ve "Bize Ulaşın" bölümüne tıklayıp düşüncelerinizi bize yazın.

İlk sayımızdan itibaren istediğimiz birşeyi de, nihayet bu sayımızda gerçekleştirebildik! Artık, hiç olmazsa dergimizin bir kısmını Süryanice olarak okuyabilirsiniz. Bu konuda bize destek veren Gabriyel Tan'a teşekkür ederiz.

editor02.jpg

İdem kadrosu Bahar ve Erdal Naşifoğlu ile birlikte.

8. sayımızda yayınlanan Lolita Asil röportajı, hemen hemen herkes tarafından çok beğenildi. Ama yine de, bu röportajın teyp kasetlerinden yazıya aktarılması sırasında bazı aksaklıklar olmadı da değil. Asil ile yaptığımız röportaj sırasında kayıt cihazımız arızalandı ve röportaja başka bir alet ile devam etmek durumunda kaldık. Ama ne yazık ki, bu ikinci alette de bir "ses sorunu" ile karşılaştık. Röportaj, çok büyük zorluklarla yazıya dökülebildi. Ama bu, yanlış olanın düzeltilmesine elbette engel değil. Mesela, "Etrafta sokaklara dökülmüş ressamlar." cümlesi, Asil'in söylediği bir şey değil. Ressamımız, röportajın o bölümünde "Sanatın sokağa dökülmesini." eleştirmekteydi. Röportajın bir başka bölümünde söylenen "Mezarlıktaki kilisenin tavanını yapmak." ise, hiç şüphesiz herkesin bildiği gibi "İsa Mesih'in göğe yükselişi."nin resmedilmesidir. Bu ve buna benzer diğer yanlışlar için hem memleket çapında isim yapmış - ilgi görmüş genç ressamımızdan hem de okurlarımızdan özür dileriz. Mazeretimizi söyledik, tamamen "teknik" bir konu ama düzeltmekte de büyük fayda var.

Yazı Kurulumuzdan bir kişi daha bekarlığa veda etti. Bahar (Şakarer) Naşifoğlu, 9. sayımızı çıkardıktan kısa bir süre sonra evlendi. Kendisini ve eşini kutluyor, mutluluklarının sonsuza kadar sürmesini diliyoruz.

Bir de "kişisel" bir teşekkürüm var. Derginin 9. sayısının son hazırlıkları sırasında geçirdiğim rahatsızlıktan dolayı "Editörden" bölümünü yazamadım ve bu bölümde benim yerime, sevgili arkadaşlarımın - kardeşlerimin yazdığı bir yazı yer aldı. Bu yazının beni çok mutlu ettiğini ve rahatsızlığımın kalan son izlerini de yok ettiğini belirtmeliyim. Hiç şüphesiz, çalışma arkadaşlarımın bana karşı hissettiklerini bilmiyor değildim; ama yine de, arkadaşlığın - dostluğun bu kadar duyarlı bir şekilde dile getirilmesi beni büyük bir sevince boğdu. Bu vesileyle hem sevgili "takım" arkadaşlarıma, hem de desteklerini esirgemeyen Yönetim Kurulu üyelerine ve (başta hastanede gece yarılarına kadar ameliyatımın sonucunu beklemiş olan Papaz Hanna Akgüç olmak üzere) tüm cemaate teşekkür ederim. Böyle bir ilgi ve destekten dolayı kendimi çok şanslı kabul ediyorum.

Böyledir işte. Yalnız kalmak, kimsesiz kalmak dünyanın en zor şeyidir. Ama kendisini bir yere ait hissetmek de tam tersi, dünyanın en büyük keyfi - mutluluğu. İdem, en başından beri hiçbirimizin "yalnız" olmadığının altını çizmeye çalışıyor. Biz istersek, birbirimizden kopmazsak, birbirimizle temas halinde olmaya devam edersek hem "iyi" hem de "kötü" günde etrafımız bizi anlayan, bizi destekleyen insanlarla dolup taşacak. Bu da, hiç şüphe yok ki mutlulukların en büyüğüdür.

editor03.gif