![]() |
![]() |
|||
>>> Sait Reçber Evrenin Elektrik Süpürgeleri: ![]() Kara Delik Nedir? Kara delik hiçbir şeyin hatta ışın bile kaçamadığı bir uzay - zaman bölgesidir. Neler olduğunu anlamak için havaya fırlatılan bir tenis topunu düşünün. Yukarı fırlattığınız zaman bu top size yani aşağıya geri düşecektir. Bunun sebebi dünyamızın bu topa uyguladığı kütle çekim kuvvetidir. Ancak yeteri kadar kuvvetli fırlatabilirseniz bu top dünyanın kütle çekiminden kurtulacak ve bir daha asla geri gelmeyecektir. İşte topun dünyanın çekim kuvvetinden kurtulup uzay boşluğunda ilerlemesini sağlayacak hıza da “Kaçış Hızı” denmektedir. Tahmin edebileceğiniz gibi bu hız tamamıyla dünyanın kütlesine ve yoğunluğuna bağlıdır. Buradan hareketle dünyanın yoğunluğunu arttırdığımızda kütle çekim kuvvetinin daha fazla artacağını da çıkartabiliriz. Burada eğer dünyanın tüm kütlesini çok küçük bir hacme sıkıştırabilirsek kütle çekimi o kadar artacaktır ki bu çekimden kurtulmak için ışık hızı bile yetersiz bir hale gelecektir. İşte tam bu noktada karşımıza bir kara delik çıkmaktadır. Gerçekten Var Mı? Bir kara deliği görmemiz imkânsızdır, çünkü hiçbir ışın ve ışık ondan kaçamadığından dolayı onu göremeyiz, yani adından da anlaşılacağı gibi karanlıklardır. Fakat onların var olduklarını düşünmemiz için oldukça iyi sebeplerimiz mevcuttur. Bir yıldız sahip olduğu tüm yakıtı tükettiği zaman yani ölü bir yıldız haline gelmeye başladığında patlayarak bir süpernovaya dönüşmektedir. Bu patlamadan geriye kalan artıklarsa nötron yıldızları olarak bilinmektedir. Bunların varlığını da radyo teleskoplar kullanılan gözlemler sonucu bilmekteyiz. Eğer nötron yıldızı çok geniş olursa yıldızın çekim kuvveti yıldızın kendi içine çökmesine sebep olur ve bu çökme durdurulamaz. Nötron yıldızı çökerek küçülür ve en sonunda bir kara deliğe dönüşür. Fakat burada tüm yıldızların kara deliğe dönüşeceğini düşünmek yanlış olur. Çünkü yalnızca en az bizim güneşimizin kütlesinin iki katı kütleye sahip yıldızlar kara deliğe dönüşebilir. Kara Deliğe Giren Nesnelere Ne Olur? Kara deliklere belirli bir mesafe yaklaşan nesneler geri dönülemez bir şekilde kara deliğin merkezine doğru çekilirler. Peki, içeri giren nesnelere ne olur? İşte bu noktada bilim adamlarının birçok teorisi vardır. Matematiksel olarak yapılan hesaplar bu kara deliklere karşılık bizim evrenimizde ya da başka paralel evrenlerde giren nesnelerin çıktığı beyaz deliklerin olduğunu göstermekte; diğer bir değişle adını özellikle bilim-kurgu filmlerinde pek sık duyduğumuz “Solucan Delikleri”. Buradaki teoriye göre kara deliğe giren nesneler bir şekilde evrenin başka bir bölgesine ulaşmaktadır. Buradan hareketle bilim adamları insan ömrünün yolculuğuna yetmeyeceği uzak uzay bölgelerine gidilebilmesinin mümkün olduğunu düşünmekteler. Hatta bazıları bu sayede geçmişe bile gidilebileceğini iddia etmekteler. Kulağa çok hoş geliyor değil mi? Ancak bunların sadece matematiksel denklemlerden çıkarılan sonuçlar olduğunu unutmamak gerekir. Tüm bunlara karşın bir kısım bilim adamları da kara deliğe giren nesnelerin evrenin başka bir noktasından çıkmayacağını aksine kara deliğin içinde yok olacağını ve geriye sadece radyasyon kalacağını söylemekteler. Ancak burada da fiziğin en temel kurallarından hiçbir şeyin yoktan var edilemeyeceğini, var olan hiçbir şeyinde yok edilemeyeceği teoremiyle (atom parçacık teorisi) ters düşmekteler. Bu son teorem birçok bilim adamı tarafından hatta büyük çoğunluğu tarafından kabul edilen ve en çok destek gören teoremdir. En Son Gelişmeler Neyi Gösteriyor? Tüm yukarıda anlattığımız teoremlerle ilgili olarak kara deliklerin dipsiz birer kuyu olduğunu savunan dünyanın en ünlü bilim adamlarından astrofizik profesörü Stephen Hawking Dublin'de düzenlenen bir konferansta sunduğu makalesinde tüm teorileri altüst eden açıklamalarda bulundu. Hawking son teorisinde ölü yıldızlardan oluşan kara deliklerin sanıldığının aksine "içlerine çektikleri nesneleri geri püskürtmelerinin” mümkün olduğunu savunmuştur. Hawking'in tersine çevirdiği eski teorisinde kara delikler birer “dipsiz kuyu” olduğunu ve çekim alanına giren tüm nesneleri barındırdığını öne sürüyordu. Yeni teoriye göre ise, kara delik tarafından “yutulan” nesnelerin dışarı çıkması mümkün. Öte yandan atom parçacık teorisi maddenin hiçbir zaman “yok” olamayacağını, ancak “dönüşebileceğini” söylüyordu. Bu iki doğa teorisi birbirlerine tamamen tersti. Kara delikler parçacık teorisine, parçacık teorisi ise kara deliklerin yapısına ters düşüyordu. Ancak son gelişmeler kara deliklerin şimdiye kadar sanıldığından çok farklı bir yapıda olduğunu göstermekte. Bilim adamlarının zamanla bu konuda belki de bir ortak nokta bulmaları mümkün görünüyor. Kaynakça: |
||||
![]() |
![]() |